11 Ocak 2016 Pazartesi

Hachi: A Dog's Tale

















Çok Kısa Film isimli bir instagram hesabı var. Filmlerden küçük kesitler yayınlıyor ve bir süredir ilgiyle takip ediyorum. Yaklaşık bir hafta önce Joan Allen'ın bulunduğu, daha önceleri hiç görmediğim bir filmden bir sahne yayınladılar. Arkasını biraz kurcalayınca, filmin 1900'lü yılların ilk yarısında Japonya'da yaşanmış gerçek bir hikâyeden uyarlandığını öğrendim. Anladığım kadarıyla daha önceki yıllarda çekilmiş bir Japon versiyonu da var filmin ama çok da merak edip araştırmadım açıkçası. Amerikan versiyonu yetti de arttı bile.

Aslında tam bu kısımda -yani ikinci paragrafta- benim size yönetmenden, oyunculardan, konudan falan bahsetmem lazım ama uzunca bir süre sonra gelen ilk yazı için bence biraz değişiklik yapmanın kimseye bir zararı olmayacaktır. Hachiko, 1924 yılları ile 1935 yılları arasında yaşamış bir köpek, Japon bir profesörün köpeği. Her sabah profesör ile birlikte evden çıkıp, profesörü tren istasyonuna bırakmış, işten dönene kadar beklemiş ve birlikte eve dönmüş. İşin vurucu kısmı ise; Hachiko'nun bir sabah yine profesörü tren garına götürmesi ile başlıyor. Profesör o gün kalp krizi geçirip ölmüş ve o tren garının kapısından bir daha hiç çıkmamış. Hachiko ise tam dokuz sene boyunca o kapıda profesörün işten dönmesini beklemiş ve on bir yaşında iken istasyonun kapısında ölmüş. Söz konusu tren istasyonu Tokyo'nun Shibuya Tren İstasyonu ve öldükten sonra Hachiko'nun istasyona bir heykeli dikilmiş.

Kısa süreli de olsa vaktiyle köpek sahibi biri olarak tahmin edeceğiniz üzere oldukça etkiledi film beni. Gerçi filmden ve hikâyaden etkilenmemek için biraz insanlıktan uzak olmak lazım ama beni ağlattığını söyleyebilirim. Kaldı ki pek ağlayan bir adam değilimdir, en son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum bile. Birkaç gün öncesinde varlığından haberdar olmadığım bir filmin bana neler hissettirdiğini anlatmak oldukça zor ama bir yıldan uzun bir süre sonra beni buraya getirmesi bıraktığı etki ile ilgili fikir verici olabilir. Eğer bir köpeğiniz varsa onu da yanınıza alın ve bu filmi izleyin, eğer yoksa yine de izleyin, ne olursa olsun bir şekilde izleyin işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder