13 Aralık 2011 Salı

A Single Man


















Uzun süredir izlemek istediğim filmlerdendi A Single Man. Bugün nihayet izledim. Filmden önce IMDB'den bilgileri alırken yapımcı, senarist ve yönetmen kutucuklarında Tom Ford ismini gördüm. Tom Ford adı kolay akılda kalabildiği için hatırlamam zor olmadı. Daha önce bir gözlük markası olarak Tom Ford ismini duymuştum ama modayla uzaktan yakından bir ilgim olmadığı için Tom Ford'un dünya çapında bir modacı olduğunu bilmiyordum. Dolayısıyla iki Tom Ford'un aynı kişi olduğunu idrak etmem ancak film bittikten sonra bloglarda gezerken oldu.

2009 yapımı filmin başrollerinde Colin Firth ve Julianne Moore gibi iki güçlü oyuncunun ismini görüyoruz. Bu ikiliye Matthew Goode eşlik etmiş. Film Christopher Isherwood'un aynı isimli romanından beyazperdeye uyarlanmış. Türkçeye, Tek Başına Bir Adam ismiyle çevrilen kitap, film olarak uyarlandığında da aynı isimle yer bulmuş. En İyi Erkek Oyuncu Oscarı'na Colin Firth'le aday olan film, o senenin en iyi filmlerinden biri olarak göze çarpıyor. İzlemek için çok beklediğim bile söylenebilir.

Senaryoya gelirsek, George Falconer(Colin Firth) bir edebiyat profesörüdür. Eşcinsel olan George, on altı yıllık sevgilisi Jim(Matthew Goode)'in ölümüyle oldukça sarsıntılı günler geçirmeye başlar. Kendini yalnız hisseden George, fiziksel ve ruhsal olarak çok acı çekmektedir. Nitekim bu duruma daha fazla dayanamaz ve Jim'in ölümünden sekiz ay sonra intihar etmeye karar verir. Geride kalanlara her türlü kolaylığı sağlayacak şekilde kusursuz bir planla hayatına son verecek olan George'un hesaba katmadığı şeyler olur. Kendisine aşık olan ve eski sevgilisi olan Charley(Julianne Moore) ise Jim'den sonra George'un en büyük destekçisidir. 

Filmin hemen her konuda dümenin başında olan ismi Tom Ford'un da bir eşcinsel olması, konusu itibarı ile filmi farklı kılan bir ayrıntı olmuş. Buna karşılık Ford'un filme yansıması iyi işlenmiş bir eşcinsel teması olarak değil de mükemmel adapte edilmiş bir görsel şölenle olmuş. Yakışıklı erkekler, güzel kadınlar, harika kıyafetler hatta ve hatta çok şık gözlük çerçeveleri... A Single Man'i izlerken bu görsellik beni içine aldı ve filmden sonra Tom Ford'un dünyanın sayılı modacılarından biri olduğunu öğrenmemle durumu anlamış oldum. Oyunculuklar kesinlikle mükemmel. Colin Firth birkaç sene önceden bu rolüyle En İyi Erkek Oyuncu Oscarı'na aday olarak The King's Speech ile aldığı heykelciğe göz kırpmış aslında. Julianne Moore ise yine harika görünüyordu ekranda. Keşke biraz daha görebilseydik dedirtse bile göründüğü kadarıyla bile beni heyecanlandırmayı başardı. 

- biraz spoiler - 

Aslında spoiler vermekten hoşlanmıyorum ama bahsetmek istediğim birkaç sahne var ve belki benim gibi filmden sonra birkaç defa açıp seyredersiniz. George'un intihar etmek için elinde silahla ıkındığı bir sahne var ki Firth'ün oyunculuğuna hayran olmamak elde değil. Bunun yanı sıra George ve Charley'in yere uzanıp sigara içerken girdikleri diyalog tadına doyulmaz cinstendi.

A Single Man'i özel yapan ayrıntılardan bir tanesi de flashbacklerinin başarısı diye düşünüyorum. George'un anılarıyla geriye dönüş yapılan sahneler dikkat çekiciydi. Bu sahnelerde yapılmış olan renklendirme yine bir Tom Ford etkisi diye tahmin ediyorum.  

- spoiler son - 

A Single Man'i izlemenizi şiddetle öneriyorum. Aslında anlayabildiğim en önemli ayrıntı bir modacının filme nasıl etki ettiği oldu bu filmde. Tom Ford sinema kariyerine devam eder mi bilmiyorum ama kesinlikle devam etmeli. Eğer ilk deneyiminde bu kadar başarılı olduysa sonrası o ve izleyiciler için çok daha parlak olabilir. Kendisini yeni projelerle görmeyi diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder