1 Şubat 2012 Çarşamba

The Girl With The Dragon Tattoo

















Aslında vizyona girdiği ilk hafta izlemeyi planlamıştım The Girl With The Dragon Tattoo filmini ama kısmet olmadı bir türlü. Bu akşam var olan boşluğumdan yararlanıp izledim filmi. Kitabından sonra filmini ne kadar merakla beklediğimden daha önce bahsetmiştim. İsveç yapımı filmleri de mevcut kitapların. Ama hiç birini beğenmediğimi ve Fincher imzalı bu Hollywood yapımını oldukça merak içinde, aylardır beklediğimi söyleyebilirim. Çok beğendiğim bir kitap, mükemmel bir kurgu, pahalı bir yapım ve David Fincher. Bütün bunlar bir araya gelir ve ben bu filmi izlemezsem, işte biz o gün tükeneceğiz. Kurgudan ve senaryodan çok fazla bahsetmek istemiyorum. Yüzeysel bilgileri bu linkte mevcut.

Filmin yönetmenliğini bildiğiniz üzere David Fincher yapıyor. Kitaptan uyarlama filmler konusunda Fight Club gibi tüm zamanların en faktör filmlerinden birinin arkasında Fincher 'ın ismi olduğu için beklenti yükseliyor ister istemez. Mikael Blomkvist rolü Daniel Craig, Lisbeth Salender rolü ise Rooney Mara ile hayat bulmuş. Yan rollerde Robin Wright, Joely Richardson, Christopher Plummer gibi isimleri görmek mümkün.


DAVID FINCHER


- ağır spoiler -

Ufak tefek notlara ve ayrıntılara takılmadan direk anlatmak istiyorum çünkü filmi izlerken ben benden oldum diyebilirim. David Fincher dedik, uluslararası best-seller dedik, iyi kitaptı, iyi kurguydu dedik büyük beklentilerle gittik filme. Kitabı okuyalı uzun zaman oldu ve ayrıntılara dair çok fazla şey net olarak aklımda değil. Bundan ötürü, film bittikten sonra uzun süre düşündüm bu filmin sonunda olay böyle mi bitiyordu yoksa farklı mı diye. Cinayetin çözülme kısmında benim devreler tam anlamıyla yandı. Ya ben başka bir kitap okudum, ya kafam güzelken okudum ya da Fincher kafası güzelken çekti filmi. Hem kitabı okuyup, hem filmi izleyenlere bırakıyorum yorumu ve eğer dediğim gibiyse, yani Harriet olayının sonuca bağlanmasında kitapla film arasında böyle bir alakasızlık varsa bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapsınlar lütfen. Arkadaş, Harriet Avustralya(ülke yanlış olabilir) gibi bir yerde yaşayan, çoluk çocuk sahibi zengin bir kadın değil miydi? Kaçmasına Anita yardım ediyordu ve Harriet olayın sonunda Henrik Vanger 'in yanına dönmüyor muydu? Hakikaten yandı devrelerim biraz daha uzatırsam ağır saçmalayacağım.




İkinci bir konu ise Lisbeth Salender, yani şu meşhur Ejderha Dövmeli Kız 'ın dış görüntüsü. Kitapta bulunan tasvirle(İsveç yapımı filmde görüntüsü oldukça başarılıydı) filmde yer alan görüntünün ne kadar tutarlı olduğu tartışmaya oldukça açık. Kitapta tasvir edilen şekliyle Lisbeth, yaşından küçük gösteren, dışarıdan bakıldığında bir çocuk zannedilen bir kız durumundaydı. Filmde yer alan Lisbeth ise boyu kısa olmasına rağmen hormonal gelişimini gayet başarılı tamamlamış, vücut kıvrımları son derece başarılı, "bodur tavuk her daim piliçtir" sözünü perçinleyen bir görüntüye sahip. Bol kıyafetlerin içinde bu çok belli olmasa da vücudunun çıplak göründüğü sahnelerde durum kolayca farkediliyordu. Kısacası, olmamışşşşşşşşşşşşşşşşşşşşş.

- bu kadar spoiler yeter dayanamayacağım çok doluyum -




Film belli bir noktaya kadar çok iyi gidiyordu ki bahsettiğim konular filmi benim için oldukça aşağıya çekti. Kitabı okumayan biri için iyi bir film olmuş. Sonuçta kameranın arkasında Fincher var. Ama kitabı okuyup benim gibi çok beğenmiş bir izleyici için sonucun iyi olduğunu hiç sanmıyorum. Kitaptan uyarlanan filmler adına benim için en önemli ayrıntı kurguya sadakattir. The Girl With The Dragon Tattoo için bunun başarılamadığını söyleyebilirim. Bundan ötürü David Fincher 'ı suçlamalı mıyım bilmiyorum ama benden bir şeylerin kopup gittiği bir gerçek. Filmin devamı büyük ihtimalle gelecek ve onları da izleyeceğim elbet. Ama bu mükemmel kurgu için, umarım bu son hayal kırıklığım olur. Her şey bir yana, The Girl With The Dragon Tattoo 'yu IMDB 'de an itibarı ile TOP250 listesinde bulunduran sebep nedir anlamış değilim. Oy verenlerle farklı filmleri seyretmiş ya da farklı kitapları okumuş olabilir miyiz?




David Fincher 'ın projeyi eline aldığını duyunca meraklanmış, fragmanı gördüğüm zaman heyecanlanmış ve film vizyona girdikten birkaç hafta sonra IMDB sıralamasını görünce izlemek adına adeta azmıştım. Hayallerim yerle bir şu an. Olmadı ne yapalım, bir daha ki sefere artık. Adettendir, iyi seyirler dileyelim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder