15 Mart 2012 Perşembe

Tabutta Rövaşata



















Sevmek Zamanı 'nı yazarken bir Türk Filmi listesi oluşturduğumdan bahsetmiştim sizlere. O filmlerden bir tanesiydi Tabutta Rövaşata. Sinemamızın çok ağır kan kaybettiği 90 'lı yıllarda seyirciye merhaba demiş filmlerden. Şu an sinemamıza yön veren Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, Derviş Zaim gibi isimlerin daha yeni yeni kendilerine yer açtığı dönemler ve bugünkü film zenginliğinin öncesinde yer alan derin sessizlik yılları aslında. İşte o yıllardan olan 1996 'da Derviş Zaim imzalı, kült mertebesine ulaşmış, bol ödüllü bir yapım Tabutta Rövaşata. Film aynı zamanda Derviş Zaim 'in ilk uzun metrajlı yapımı olarak dikkat çekiyor.

Oyuncu kadrosuna gelirsek, film tek karakter üzerinden yükselen bir film diyebiliriz. Bu karakterin ismi Mahsun ve bugünlerde Behzat Ç. 'nin emekli Aziz Komiser 'i olarak göz önünde bulunan Ahmet Uğurlu ile hayat buluyor. Reis rolünde usta oyuncu Tuncel Kurtiz oynarken, uyuşturucu bağımlısı kız ise Ayşen Aydemir ile hayat bulmuş. Senaryo, filmin yönetmeni olan Derviş Zaim 'e ait ve yönetmenlik ile senaristlik dışında yapımcılığı Ezel Akay ile beraber yine Zaim üstlenmiş. Müzikler ise Baba Zula 'ya ait ve tek kelimeyle şahaneydi. 





Senaryoya gelirsek, bir sokak hikayesini anlatıyor Tabutta Rövaşata. Mahsun, İstanbul sokaklarında yaşayan garibanın tekidir. Araba tutkusu bulunan Mahsun, sık sık araba çalar bütün gece gezer, sıcak olduğu için içinde uyur, sabaha ise temizleyip arabayı tekrar yerine bırakır. Bu yüzden defalarca polisten dayak yemiş, hapse girmiş ve tekrar çıkmıştır. Günleri bu şekilde akıp giderken, sürekli çalıştığı kahveye gelen eroin bağımlısı güzel bir kıza aşık olur ve hikaye bundan sonra çok farklı bir şekil almaya başlar. İçinde aşkın olmadığı bu dramatik hikaye artık daha fazla dramatikleşmiştir. Mahsun sokaklarda yaşayan, araba çalan, günlük bulduğu birkaç kuruşla, Reis 'in ısmarladığı yiyecek ve içeceklerle hayatını devam ettiren bir garibandır ve aşık olması zaten darmaduman olan bu hayatın tuzu biberi olmuştur.




Aktarılacak önemli notlar var. İlk olarak ödüllerden bahsedersek, 1996 yılında Altın Portakal Film Festivali 'nde dört ödülün sahibi olmuş Tabutta Rövaşata. Bu ödüller En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kurgu ödülleri olarak dikkat çekiyor. Filmde özellikle parmak basılmış birkaç ironi mevcut. Bunlardan ilki filmin Rumeli Hisarı çevresinde geçmesi. Sokaklara ait bir gariban olan Mahsun 'un yaşadığı çevrenin İstanbul 'un nezih semtlerinden bir tanesi olması dikkat çekici (İstanbul 'u çok iyi tanımıyorum ve Rumeli Hisarı 'nın çevresinin nasıl bir yer olduğuna dair pek bir fikrim yok, mekana dair okuduğum yazılar bu yönde ve eğer yanlışım varsa affola). Bir diğer ironiye gelirsek Mahsun 'un soyadının Süpertitiz olması dikkat çekiciydi. Filmin başrol oyuncularından Ayşen Aydemir 'in ilk ve tek filmi Tabutta Rövaşata. Film çekildikten üç sene sonra kolon kanserine yenik düşen oyuncunun hayatı dramatik bir şekilde son bulmuş. Hayatını kaybettiği zaman henüz 35 yaşında olması oldukça üzücü ve filmdeki performansına bakınca sinema adına çok büyük bir kayıp olmuş demek güç değil. Mekanı cennet olsun, söylenebilecek çok fazla şey yok.




Tabutta Rövaşata 'yı beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Bu aralar iyi günler geçiriyorum ama buna rağmen bunalım bir ruh halindeyim. Sürekli uykum var, evden çıkmak istemiyorum, okula gitmek istemiyorum... Bunun sebebi son dönemde çok fazla haşır neşir olduğum kitaplar ve filmler olabilir belki. Sürekli dram türünde şeyler okuyup izliyorum. Paramparça hayatlar, imkansız sevdalar vs. Lakin çok güzeller elimden bir şey gelmiyor. Neyse konuyu saptırmayalım. En kısa zamanda Tabutta Rövaşata 'yı izlemeniz dileğiyle. Hepinize iyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder