23 Haziran 2012 Cumartesi

Korkuyu Beklerken


















Kitap yorumlamayalı bir hayli zaman olmuş. Gerçi bu süre aralığında çok fazla okuduğumda söylenemez. Malum final haftası falan girdi araya. Füruzan 'ın Benim Sinemalarım adlı öykü kitabını okudum bu boşlukta ama işin aslı çok beğendiğimi söyleyemem. Zaten oldum olası öykülerle yıldızım barışmamıştır bir türlü. Okuduklarım içinde kendini bana derin derin hissettiren yegane öykü kitabı Emrah Serbes 'in Erken Kaybedenler 'idir. Ama Oğuz Atay üstadın yazdığı herhangi bir şeyin, hoşuma gitme ya da gitmeme gibi iki seçeneği bana sunmadığını bildiğim için okumak için çok düşünmedim. Kısacası Korkuyu Beklerken bir başka öykü kitabı. İsmini kitapta bulunan öykülerin birinden alıyor. Bahsettiğim gibi "Büyük Patron" imzalı bir kitap. Kendisine ucundan birazcık hayran olduğum için tüm kitaplarını okuyacağım. Korkuyu Beklerken, Tutunamayanlar ve Günlük 'ten sonra üçüncü Oğuz Atay kitabım oldu.

Bu biraz kısa bir yazı olacak. Hatta bir Oğuz Atay resmi bile koymayacağım. Kitapta anlatılan yine "tutunamayan" insanların hikayeleri. Bunların içinde Korkuyu Beklerken biraz daha kendini belli ediyor. Öykü kitaplarından çok hoşlanmıyor olmam açıkçası bu kitapta da biraz kendini hissettirdi ve ben diğer öyküleri kısmen kendimi vererek okuyabildim. Korkuyu Beklerken 'i daha kendimi vererek okuduğum için biraz daha etkileyici olduğunu söylemem mümkün. Ama öykülerle ilgili bir eleştiriden ya da bir eksiklikten bahsedemem. Sonuçta bir Oğuz Atay kitabı anlatıyorum size ve objektif davranmam pek olası değil ister istemez duygusallık giriyor devreye.

Asıl bahsetmek istediğim şeye gelince, arkadaşım Gözde sanırım bir konuda haklı. Kitapların hatta yazarların mevsimi var ve bazılarını okumak için kış aylarını beklemek sanırım doğru olan şey. Yaz ayları için Oğuz Atay gibi isimler biraz fazla sanırım. Bu düşünceyi bana Gözde mi empoze etti yoksa durum cidden bu iken farkına varmamı mı sağladı emin değilim. Ama bu havalar için sanırım polisiye bir şeyler daha uygun olabilir. Okumayı planladığım bir sonraki kitap Barış Bıçakçı - Bizim Büyük Çaresizliğimiz 'di ama sanırım kışı beklemek yanlış bir seçim olmayacak. Elbette bu fikirler bana ait. Yoksa Oğuz Atay 'ı okumak ertelenemez, ertelenmemeli. Eğer ben burada kitabın güzelliğinden size uzun uzun bahsetmediysem bu tamamen benim ruh halimle alakalı. Emin olun kitap çok başarılı, özellikle Korkuyu Beklerken. En kısa zamanda ya da en yakın kış mevsiminde okumanız dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder